Tarihin en zevksiz dünya kupalarından birini geride bıraktık. Evet, 2018 Dünya Kupası için bu tanımlamayı kullanmamız kesinlikle yanlış olmaz. Ancak final maçını buna dahil etmek haksızlık olur.
Grup maçlarında beklemediğimiz sürprizler oldu. Oyuncularının bir çoğunu tanımadığımız takımlar favori takımlara kök söktürdü. Küçük takımların aşırı istekli ve hırslı olmalarından mıdır yoksa büyük takımların isteksiz oluşlarından mıdır bilinmez ama maçlar hiç beklendiği gibi olmadı.
Hatta şöyle bir durum da var : ”Bir kaçı hariç büyük takımların yıldız oyuncuları oldukça isteksizdiler.” ( Hırvatistan ve Fransa hariç ). Bir çok futbolcu kulüp maçlarında gösterdiği performansı dünya kupasında gösteremedi.
Grup maçlarından sonra beklenmedik elenmeler baş gösterdi. Özellikle Arjantin milli takımı adına tam bir dram oldu World Cup 2018. Arkasından oynadıkları hücum futbolu ile ünlenmiş olan Almanya ve İspanya’nın beklenmedik elenişleri geldi.
Aslında bu duruma pek de şaşmamak gerek. Neden diyecek olursanız; futbol siteminin değişerek klasik 4-4-2 ye doğru gideceği belliydi. Çünkü elinde yeterince yıldız oyuncusu olmayan bir takımın savunma yapmak ve kontra kovalamaktan başka pek şansı kalmıyor.
Aslında bu sistem skor açısından bazen istenileni verse de seyir zevki bakımından izleyiciyi tatmin etmiyor. Taraftar her zaman topu ayağında tutan, rakibi bunaltan, oyunu rakibe bırakmak yerine kendi domine eden bir takım izlemek ister. Ama işte bunu yapabilmek için de takımın elinde yeterince yıldız oyuncu olması lazım. Yıldız olmasa bile en azından nitelikli oyuncu olması lazım.
Evet bu dünya kupasının olumsuz yönlerinden bahsettik hep. Peki 2018 dünya Kupası’nın olumlu yönleri yok mu? Var tabii. Örneğin bazı genç yetenekler kendilerini ispatladılar. Bunların başında da Mbappe ile Coutinho geliyor bence.
Öte yandan turnuvanın oyuncusu seçilen Luka Modriç bu ünvanı kelimenin tam anlamıyla hak etti.
Tarihin en zevksiz dünya kupalarından biri olan World Cup 2018 Russia kısaca bu şekilde özetlenebilir.