Hendek Savaşı, hicretten sonra Müslümanlarla müşrikler arasında yapılan üçüncü büyük savaştır. Hicretin 5. yılında miladi 627’de vuku bulmuştur. Savaştan önce Medine şehrinin etrafı Müslümanlar tarafından hendekler kazılarak çevrildiği için bu savaşa Hendek Savaşı denmektedir.
Savaşın Nedenleri ve Hendek Kazılması Olayı
Müşrikler Bedir Savaşı’nda ağır bir yenildi almışlardı. Ayrıca bu savaşta Müşriklerin önde gelen isimlerinden çoğu da öldürülmüştü. Bu sebeple Müşrikler aradan bir yıl geçince tekrar Müslümanların üzerine yürümüş ve Uhud Savaşı yapılmıştı. Uhud Savaşı müşriklerin galibiyeti ile sonuçlanmış gibi görünse de; müşrikler yine de amaçlarına tam olarak ulaşamamıştı. Nihayet hicretin beşinci yılında Müşrikler Müslümanların sonunu getirmek için Mekkeden yola çıktılar.
Müşriklerin savaş hazırlığında olduğunu öğrenen Müslümanlar, nasıl karşı koyacaklarını düşünmeye başladılar. Çeşitli fikirler ortaya atıldı. Selman-ı Farısi ( r.a ) isimli sahabe şehrin etrafını hendekle çevirme fikrini öne sürdü. Peygamber efendimiz bu fikri beğendi ve ashabına sordu. Ashabı da fikri benimseyince şehrin etrafının hendeklerle çevrilmesine karar verildi. Böylece hendekler kazıldı ve Müslümanlar hendeklerin arkasında mevzilenerek şehri müdafaa etmeye başladılar.
Hendeği Geçmeyi Başaran Düşmanlar
Müşrikler Medineye geldiklerinde şehrin etrafının kazıldığını ve şehrin müdafaaya alındığını gördüler. Hendeği geçmeyi denediler anacak diğer tarafta mevzilenen Müslümanların okları gelmeye başlayınca gerisin geri çekilmek zorunda kaldılar. Ancak İçlerinde İkrime ve Amr bin Abduved’in de olduğu birkaç kişi hendeğin karşı tarafına geçmeyi başardı.
Amr bin Abduved’in Meydan Okuması
Amr b.Abduved kendisinden çok korkulan bir savaşçıydı. Araplar arasında ‘’ Amr bin savaşçıya bedeldir ’’ sözüyle anılırdı. Kimse onunla karşı karşıya gelmek istemezdi. Amr Hendeği aşıp karşıya geçince meydan okumaya ve ‘’ Kim karşıma çıkar ‘’ diye bağırmaya başladı. Bu meydan okumaya Hazreti Ali’den başkası karşılık veremedi. Yaşının da henüz genç olması nedeniyle Hazreti Ali’nin gitmesine ilk başta peygamberimizin gönlü razı olmadı. Ama Hazreti Ali çok ısrar edince peygamberimiz izin verdi.
Amr b. Abduved ve Hazreti Ali’nin Çarpışması
Hazreti Ali’yi karşısında gören Amr şaşırdı. Hazreti Ali Amr’a: ‘’ Ey Amr, Kureyş seni iki şeye çağırırsa birini mutlaka kabul edersin’’ dedi. Amr : ‘’ Beni neye çağıracaksın?’’ deyince Hazreti Ali : ‘’ Seni Allah’a Muhammed’e ve İslam’a çağırıyorum’’ dedi. Amr : ’’ Benim buna ihtiyacım yok, diğerini söyle’’ deyince Hazreti Ali : ‘’ Öyleyse seni savaşa çağırıyorum’’ karşılığını verdi. Amr b. Abduved : ‘’ Sen daha küçüksün, seni öldürmek istemiyorum ‘’ dese de Hazreti Ali ‘’ Ben seni öldürmek istiyorum ‘’ diyerek onu tahrik etti.
Hazreti Ali ve Amr bin Abduved çarpışmaya başladılar. Amr gerçekten de çok kuvvetli bir savaşçıydı. Rivayetlere göre bir kılıç darbesiyle Hazreti Ali’nin kalkanını parçaladı. Ancak dövüşün sonunda Hazreti Ali, Amr bin Abduved’i mağlup etti. Bin savaşçıya bedeldir namıyla anılan Amr’ın sonu Allah’ın aslanı Hazreti Ali’nin elinden oldu.