Kendine özgü anlatım şekli ve konuları derinlemesine ele alışı Franz Kafka’yı farklı kılan unsurlardan birisidir. Franz Kafka hayatta iken eserlerinden hiçbirini yayımlatmamıştır. Yazdığı yazıların hepsini kendisi öldükten sonra yakmak üzere arkadaşı Max Brod’a göndermiştir. Max yazıları gördükten sonra, ‘’Dünya bu eserlerden mahrum kalmamalı’’ diyerek onları yakmak yerine yayımlamıştır. Bir anlamda arkadaşı Franz’a ihanet etmişse de gerçekten dünyayı o muhteşem eserlerden mahrum bırakmamıştır. Franz Kafka’nın eserlerinden bir tanesi olan Ceza Sömürgesi’nin konusunu ve kısaca özetini bu yazımızda ele almaya çalışacağız.
Franz Kafka Ceza Sömürgesi Özeti – Konusu
Ceza Sömürgesi kitabı, hukuk sitemine suç ve ceza arasındaki bağlantıya, yargı ve savunma sitemlerine farklı bir bakış açısı getirmektedir. Ceza sömürgesindeki yargılama ve infaz sistemleri özette de görüleceği üzere son derece enteresandır.
Ceza Sömürgesi kitabındaki olaylar bir adada geçmektedir. Bu adada mahkumlar ve onları kontrol eden askerler vardır. Adaya bir konuk gelmiştir. Askerlerin başındaki subay konuğu gezdirmekte ve ona Ceza Sömürgesi ile ilgili bazı bilgileri vermektedir. Issız ve bunaltıcı adadaki en ilgi çekici şey mahkumları cezalandırmak ve işkence etmek için tasarlanmış olan olağan üstü aygıttır. Subay konuğa aygıtı tanıtır. Ancak subay aygıtı o denli sevmektedir ki, her türlü bakım işini bile kendisi yapmaktadır. Konuk aygıtı kimin tasarladığını sorduğunda subay, eski komutanının tasarladığını söyler.
Bu arada aygıta bağlanarak cezalandırılmak üzere bir mahkum getirilir. Muhteşem aygıt mahkumun sırtına ‘’Üstlerine saygılı davran’’ yazacaktır. Mahkumun kendisini bekleyen cezadan haberi yoktur. Herhangi bir sorgulama ya da yargılama aşamasından geçmemiştir. Ama suçlu olduğuna ve cezalandırılması gerektiğine karar verilmiştir. Mahkumun artık kendini savunma gibi bir durumu yoktur. Kendisine sorgusuz sualsiz verilen bu cezaya katlanmaktan başka yapabilecek hiçbir şeyi yoktur.
Subay, konuğuna aletin nasıl çalıştığıyla ilgili birtakım bilgiler verir. Aygıt muhteşem bir düzenekle kurulmuştur. Yaklaşık on iki saat boyunca çalışabilmekte ve bu sürede mahkuma çeşitli işkenceler yapabilmektedir. Aygıt için getirilen mahkum her şeyden habersiz subayı ve konuğu izlemektedir. Daha sonra mahkum aygıta bağlanır ve işkence başlar. Ancak işkence henüz ileri boyutlara varmadan subay aygıtı durdurur ve mahkumu serbest bırakır. Mahkum şaşkındır, subayın kendisiyle alay ettiğini zannetmektedir. Ancak subay bunun kendisiyle eğlenmek için yapılmadığını, gerçekten özgür olduğunu bildirir ve mahkumu aygıttan çözer.
Subay daha sonra aygıta kendisi geçer ve aygıtı çalıştırır. Konuk subayı kurtarmak ister ama kurtaramaz. Konuk daha sonra er ve mahkumla birlikte oradan ayrılır ve birlikte limandaki bir kahveye giderler. Konuk orada kendisini gemiye götürecek bir kayıkçı bulur. Kayıkla uzaklaşmak üzereyken erle mahkum da kayığa binmek isterler ama konuk onları kayığa almaz ve ceza sömürgesinden ayrılır.
Franz Kafka’nın diğer tüm eserleri gibi Ceza Sömürgesi ya da diğer adıyla Ceza Kolonisi kitabı da gerçekten okumaya değer bir eserdir. Ceza Sömürgesi özetini elimizden geldiği kadar yazmaya çalıştık. İyi okumalar.
Franz Kafka’ya ait aforizmalardan bazılarını burada bulabilirsiniz.