Bir devir düşünün…
Dinin endüstriyelleştirildiği, dini müesseselerin ticarethanelere çevrildiği, insanları gerçek dinden uzaklaştırmak için her türlü organizasyonun itina ile yürütüldüğü.
Bir devir düşünün…
Siyasetin, topluma ve ülkeye faydalı işler yapma amacıyla değil, güç ve kuvvet elde edip kısa yoldan köşeyi dönme amacıyla kullanıldığı.
Bir devir düşünün…
Haksızın haklıyı astırdığı, ahlaksızın ahlaklıyı bastırdığı. Ticarette hile yapmanın, sosyal hayatta insanları kandırmanın uyanıklık sayıldığı.
Bir devir düşünün…
İnsanların dış görünüşlerine göre yargılandığı. Mesleklerine göre sınıflandırıldığı. Alnının teriyle ekmeğini kazanan emekçilerin hor görüldüğü.
Bir devir düşünün…
Saygı dediğimiz kutsal olgunun unutulduğu, unutturulduğu.
Bir devir düşünün…
Sevgi denilen mucizenin şehvet ve günü birlik zevklere tercih edildiği. Evlenen çiftlerin nikah salonundan çıkar çıkmaz soluğu mahkeme salonlarında aldığı.
Bir devir düşünün…
Samimiyetten uzak, laubali ilişkilerin tavan yaptığı. Her şeyin gösteriş için yapıldığı.
Bir devir düşünün…
Çocukların anne baba ilgisinden mahrum büyüdüğü, gençlerin insanlık duygularından nasip almamış mahluklara dönüştüğü.
Bir devir düşünün…
Zerre kadar meziyeti olmayan, tek yetenekleri saçmalamak, küfür etmek, vücudunu teşhir etmek olan sosyal medya fenomenlerinin insanların idolü haline geldiği.
Hiç yabancı gelmedi değil mi? Tam olarak o devri yaşıyoruz. “Eskiden” diye başlanan cümleleri kurarken, eskileri hatırlayıp iç çekmeyenimiz var mı?
Nasıl bu hale geldik? Kendimiz mi istedik bunu yoksa birileri farkında olmadan bizi bu hallere mi düşürdü?
Bence ikisi de. Peki ya sizce?
Teknoloji ilerledikçe yenilik gelişme adı altında her şey değişti maalesef suçlu kim bunu bilemeyiz ama tek bir çare var diye düşünüyorum iyi çocuklar yetiştirmek